Çok defa insanları kendi inancımıza inandırmaya, dünyayı bizim gördüğümüz gibi görmelerini sağlamaya çalışırız.
Bizim inancımıza ne kadar çok insan inanırsa; sanki inandığımız şeyin doğruluğunun o kadar kesinleşeceğini sanırız.
Ama işin aslı öyle değil!
Örneğin: Bir düğün töreni.
Baba kızını evlendirme umudunun, kız evlenme dileğinin ve damat da hayallerinin gerçekleşmesini kutluyor.
Güzel bir şey bu, çünkü hayallerinin gerçek olduğunu herkese göstermek istiyorlar.
Kimseyi bir şeye inandırmak için düzenlenmiş bir şölen değil.
Tüm yıldızları bir araya getirebilecek hiç bir din yok; olsaydı, evren koskocaman, bomboş bir alana dönüşür, varlık nedenini yitirirdi.
Her yıldızın kendi özel bir alanı ve kendine has özellikleri vardır.
Buradan baktığımızda birbirine benzeyen onca cisim görürüz, oysa insan aklının almayacağı bir alana yayılmış, birbirinden farklı milyonlarca şey var orada.
Paulo COELHO
Herkesi bakış açılarına saygı göstermeye davet ediyorum.
Herkes aynı fabrikadan çıkmış gibi tektip olsa idi; merak, giz, farklılık, arayış… gibi insanlık ve duygular için önemli olan kavramlar anlamını yitirirdi
BeğenBeğen