Bir akıl hastanesindeki bir hasta, öteki hastaya:
Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.
Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.
Öteki hasta, bir hafta boyunca okumuş romanı.
Sonunda arkadaşı olan hastaya:
Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
Kitabı veren hasta:
Al, demiş, ikinci cildini de oku.
Ve kalınca bir kitap daha vermiş.
Yine aradan bir zaman geçmiş.
Romanın ikinci cildini de alan hasta:
Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde…
O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini.
Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum.