
Doğada kalkınma yoktur, evrim vardır.
Kalkınma insan icadıdır ve doğayı paraya çevirme işidir.
Bu işin motoru şirketlerdir. Şirketler ise; dünyayı yiyip-tüketen, asla doymayan ve durmayan birer canavardır.
Çok yıllar önce ve bizim gençliğimizde dünya, insanın çok büyük bir gayret göstermeden yaşayabileceği bir yerdi.
İnsanın bir şey yetiştirmesine bile gerek yoktu. Elini yukarı kaldırınca daldan meyve, aşağı indirince yerden sebze toplanabiliyordu. Okun ucunda ve oltada avlanabilecek canlılar vardı.
Artık insan bu rahatlığı çok arkalarda bıraktı ve içinde tasa çekmeden mutlu olunması mümkün olmayan bir hayat icat etti.
Artık bedava olan, kendiliğinden yetişen her şeyi para ile alması, para kazanması için de; en değerli şeylerini, zamanını ve özgürlüğünü satması gerek.
Biçilmiş bir kaftan olan dünya, altına sığınılmaya çalışılan bitli bir yorgandır şimdi.
SÖZÜN ÖZÜ:
Para bir değer ölçüsü değildir. O, değerli şeylere değer vermekten vazgeçmenin bir ölçüsüdür.
Metin MÜNİR
08 Şubat 2020
‘’T24 İnternet Gazetesi’’ yazısından özetlenmiştir.
